İstanbul Coğrafi İşaret Zirvesi Gastronometro ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Zirvede, dünyada toplamda 10 bin adet coğrafi işaret tescilli ürün bulunurken, Türkiye’de tescil almaya aday 2 bin 500 adet ürün bulunduğundan bahsedildi.

 Metro, Türk Patent ve Marka Kurumu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğinde Gastronometro ev sahipliğinde 27 Nisan Cuma günü İstanbul Coğrafi İşaret Zirvesi gerçekleştirildi. Zirveye, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Dr. Veysel Yayan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Karakuş, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan ve ilgili tüm paydaşlar katıldı.

Zirvede, dünyada toplamda 10 bin adet coğrafi işaret tescilli ürün bulunurken, Türkiye’de tescil almaya aday 2 bin 500 adet ürün bulunduğundan bahsedildi. Bugün Türkiye’de 337 ürüne Coğrafi İşaret alındığı ve 422 ürünün başvurusu tamamlanarak tescil almayı beklediği belirtildi.

Zirvenin açılışında konuşan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Dr. Veysel Yayan: “Metro Türkiye bizleri ziyaret ederek Bakanlığımızla Coğrafi İşaretli Ürünler Projesini paylaştığında, hepimiz onların heyecanını görerek mutlu olduk. Türkiye, Coğrafi İşaretli Ürünler bakımından çok zengin. Bugün geldiğimiz noktada Metro ve tüm iş ortaklarımızla birlikte 337 ürün Coğrafi İşaretli Ürün olarak tescillendi. 422 ürün ise tescil alma aşamasında bulunuyor. Biz Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Türkiye’de daha çok ürünün coğrafi işaret alarak dünyaya yayılmasının, üreticilerin desteklenmesinin ve kırsal kalkınmanın arkasındayız.” dedi.

En büyük zenginliğin kültürel zenginlik olduğuna vurgu yapan Bülent Karakuş şunları kaydetti: “Kültürel değerlerimize sahip çıkarsak bunlar para, zenginlik demek. Bu yüzden yöresel ürünlerimize sahip çıkmak için coğrafi işaret almamız lazım. Şu an 336 ürünümüz coğrafi işaret almış durumda. 3 ürünümüz; Malatya Kayısısı, Aydın İnciri ve Antep Baklavası, Avrupa Birliği’nde de tescilli. Türk Patent ve Marka Kurumu ve TOBB olarak coğrafi işaretli ürünlerin tanıtımı, tescil süreçleri, AB’ye tescil süreçleri, üretimi, pazarlanması, tescil yapan kuruluşların hak ve sorumlulukları ile ilgili birçok ilde toplantılar düzenledik. Hükümetimiz de Sınai Mülkiyet Kanunu ile gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirerek hem bizlere yol gösterdi, hem de coğrafi işaretli ürünlerin gelişmesinin önünü açtı.

Coğrafi işaretli ürünlerin tescilini aldıktan sonraki denetim süreçleri, ürünlerin yönetişimi ve satış pazarlama sürecinde daha üst seviyelere çıkmamız gerekiyor. Bizim buradaki görevimiz ise; tescil sahibi kurumlar olarak; yöresel ürünlerimizin üretimini gerçekleştiren üreticilerin tescilde belirtilen üretim şartnamesine uygun üretim yapmalarını, coğrafi işaret yönetişim sistemini anlamalarını ve inanmalarını sağlamaktır. Bu konuda da TOBB olarak TSE ile bir işbirliği yaptık. Coğrafi işaretli ürünlerin denetimi konusunda TSE her türlü desteği sağlayacak. Artık sürdürülebilir bir coğrafi işaretli ürün sistemi el birliği ile kurmamız gerekiyor.”

İstanbul’da ilk kez düzenlenen Coğrafi İşaret Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirten Metro Global Yürütme Kurulu Üyesi Kubilay Özerkan: “Türkiye olarak; bir tarafta medeniyetler beşiği bir coğrafya, diğer tarafta binlerce yıldır birikerek zenginleşmiş köklü bir mutfak kültürünün zengin bir mirasçısı konumundayız. İşte bu noktada tüm özelliklerini üretildiği coğrafyadan alan; o yörenin havası, suyu, toprağı, üretim yöntemi, el emeği ile özdeşleşen Coğrafi İşaretli Ürünlerimiz büyük önem arz ediyor. Bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak demek, geçmişine olduğu kadar geleceğine de sahip çıkmak demek. Biz bu zenginliğe sahip çıkıp yaşatırsak, globalleşmeyi kendi lehimize çevireceğiz.” dedi.

Coğrafi İşaretlerin Dünyadaki Yeri ve Pazarlanması panelinde konuşan Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan: “Katma değeri yüksek coğrafi işaretler, ülkeler için önemli bir zenginleşme aracıdır. Medeniyetler beşiği ülkemiz, bu alanda sahip olduğu zenginliği hem ulusal hem uluslararası alanda kalkınma atılımına dönüştürmelidir.” dedi