Muğla Ticaret Borsası (MTB), Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO), Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO), Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Marmaris Ticaret Odası (MTO) ve Milas Ticaret ve Sanayi Odası (MİTSO) ortak açıklama yaparak, son dönemde gündeme gelen, “Türkiye’de fiyatlar Yunanistan’dan pahalı” eleştirilerine yanıt verdi. “Türkiye pahalı, Yunanistan ucuz” algısının turizm sektörüne ve işletmelere zarar verdiğine dikkat çekilen ortak açıklamada, “Her geçen gün artan istihdam, kira, vergi ve girdi maliyeti gibi artışlarla mücadelede eden işletmelerimizin, “fırsatçı, turist kazıklayan” yaftasıyla damgalanması haksızlıktır. Ülke ekonomisine ciddi döviz girdisi sağlayan, turizm sektörünün isimsiz kahramanlarının “vurun abalıya” anlayışıyla acımasızca eleştirilmesi yanlıştır. Yapılan yatırımlarla, her geçen gün daha da değerli hale gelen Türk turizmini sadece fiyat kıyaslamalarıyla tartışmalı hale getirmenin kimseye faydası yoktur. Muğla Borsa ve Odaları olarak bu noktada herkesi hassas davranmaya davet ediyoruz” denildi.
Muğla Borsa ve Odaları tarafından konuyla ilgili yapılan ortak açıklama şöyle:
“Yüksek enflasyon ortamında tüm sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de fiyatları, artan maliyetler belirler. Bu gerçek göz ardı edilerek, son dönemde Türkiye ile Yunan adaları arasında fiyat kıyaslaması yapılarak, Türk turizm sektöründeki işletmelerin yüksek kar kaygısıyla fiyatları keyfi belirledikleri gibi bir algı yaratılmak istenmektedir. Birkaç uç örnek ile yapılan kıyaslamalar, bu konuda yapılan haber ve sosyal medya paylaşımları, üye işletmelerimize ve bölge ekonomisine zarar verdiği gibi Türk turizmini de olumsuz etkilemektedir. “Türk tatilciler bayram tatillerinde Yunan adalarına gitmek için uzun kuyruklar oluşturdu” başlıklarıyla yapılan haberleri yorumlayarak, bunu sadece fiyatlara bağlamak gerçeği çarpıtmaktır. Turizm, uluslararası bir hareketliliktir. İngiliz Türkiye’ye gelir. Türk, Rodos’a gider. Yunan, İspanya’ya gider. Bu seyahat ağı turizmin gerçeğidir.
Ülkemiz ekonomisine ciddi döviz girdisi sağlayan ve ekonomisinin büyük bölümü turizm ve yan sektörlerinden oluşan Muğlamızın ve turizmde faaliyet gösteren işletmelerimizin bu haksız eleştirilere maruz kalmasına seyirci kalamayız.
Yaklaşık 2 yıl süren pandemi sürecinden olumsuz anlamda en çok etkilenen ve yaralarını tam anlamıyla saramadan bu kez de yüksek enflasyon ortamının neden olduğu maliyet artışlarıyla ayakta kalmaya çalışan turizm sektörümüzün, ”Türk işletmeler yüksek fiyatlı, Türkiye pahalı, Yunanistan cazip” algısıyla yıpratılmasının ileride telafi edilemez sorunları beraberinde getireceği aşikardır. İşletmelerimiz her geçen gün artan istihdam, kira, vergi ve girdi maliyeti gibi artışlarla mücadelede ederken, diğer taraftan enflasyon ve döviz kurları artış oranı arasındaki makas her geçen gün daha da açılıyor. Kapıda vize uygulamasıyla başlayan süreçte, sektör temsilcilerinin “fırsatçı, turist kazıklayan” yaftasıyla damgalanması adaletsizliktir. Yüksek gıda enflasyonunun, Türkiye’deki işletmeleri zorladığı doğrudur. Ancak Ege’nin iki yakasında farklı konseptlerde ve koşullarda hizmet sunan işletmelerin sadece fiyat açısından aynı kefeye konulması ve kıyaslanması yanlıştır. Her fırsatta bacasız fabrika olarak adlandırılan ve ülkemize ciddi döviz girdisi sağlayan turizm sektörünün isimsiz kahramanlarının “vurun abalıya” anlayışıyla acımasızca eleştirilmesine karşıyız. Yapılan yatırımlarla, her geçen gün daha da değerli hale gelen Türk turizmini tartışmalı hale getirerek, geleceğimizi ipotek altına almanın kimseye faydası yoktur.
Muğla Borsa ve Odaları olarak bu süreçte herkesi hassas davranmaya davet ediyoruz. Yüksek enflasyon ortamında ayakta kalmaya çalışan üye işletmelerimizin, daha fazla mağduriyet yaşamaması için gerekli düzenlemelerin acilen yapılması gerekliliğine dikkat çekiyoruz. Kamuoyuna, ilgili kurum ve kuruluşlara saygıyla duyurulur.“
207