HİSARCIKLIOĞLU: “TÜRKİYE'NİN OTOMOBİLİ 2020'DE EN ÖNEMLİ KÜRESEL MARKALARIMIZDAN BİRİ OLACAK”


Yerli otomobilin tanıtımı gerçekleştirildi. Törende konuşan TOBB ve TOGG Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin Otomobili’nin 2020’de ülkenin en önemli küresel markalarından biri olacağını belirterek, “Marka lansmanımızı gerçekleştireceğiz. 2021’de fabrikamızı tamamlayıp, açılışını yapacağız. 2022’de de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak.” dedi.​

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG)’nun Türkiye’nin Otomobili’nin tanıtıldığı “Yeniliğe Yolculuk Buluşması” ve Bilişim Vadisi Resmi Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, kabine üyeleri, sivil toplum kuruluşlarıyla sektör temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetlinin katılımıyla Gebze’de gerçekleşti. Törene Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Meclis Üyesi Bülent Karakuş da katıldı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve TOGG Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, buradaki konuşmasında, Türkiye’yi yarım asırlık hayaline kavuşturacak dev bir adım atıldığını dile getirerek, “2017’de TOBB Genel Kurulu’nda, Sayın Cumhurbaşkanımız bize bir çağrı yapmış ve bu işi bizim üstlenmemizi istemişti. Biz de yola çıktık ve babayiğitlerimizi bir araya getirdik. Rabbimize şükürler olsun, verdiğimiz sözün arkasındayız. Bu vatanın bir evladı olarak gurur duyuyorum. Bu işi başaran Türk özel sektörü adına şeref duyuyorum.” ifadelerini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, otomotiv sektörünün kabuk değiştirdiğini ve Türkiye için yeni bir fırsat penceresi açıldığını belirterek, ülkenin 1960’larda bu fırsatı kaçırdığını ve Devrim arabasına sahip çıkamadığını söyledi.

Rifat Hisarcıklıoğlu, 2017 yılının Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söz verdiklerini yineleyerek şöyle devam etti: “Taşın altına elimizi koyarız dedik, dalga geçtiler. 2017 Kasım’da ortak girişimimizi kurduk, inanmadılar. 2018 Haziran’da şirketimizi kurduk, güldüler ama pes etmedik, çalışmaya devam ettik. Biliyoruz, daha yolumuz uzun ama bakın, bugün buradayız. Türk özel sektörünün birikimi, enerjisi, vatan sevgisi bu salonda. Niye ‘Türkiye’nin Otomobili’ diyoruz biliyor musunuz? Çünkü bu 82 milyonun otomobili.”

Hisarcıklıoğlu, kendi patentleri için yabancı mühendisleri çalıştıracaklarını belirterek, 15 yılda en az 22 milyar lira tutarında yatırım yapacaklarını bildirdi.

Otomobilin sadece Türkiye’de üretilmeyeceğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Markası, patenti, tasarımı bizim olacak. Lisans almayacağız, lisans satacağız. Montaj yapmayacağız, montaj yaptıracağız. Başkasının patenti için çalışmayacağız.” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, TOGG ortakları olarak en az 3,5 milyar lira (500 milyon avro) sermaye taahhüdü vereceklerini, çok büyük bir özveri göstererek, 15 yıllık yatırım döneminde şirketten hiç temettü almayacaklarını söyledi.

Hisarcıklıoğlu: “Ezberleri bozacağız”

4 bin 300’ü doğrudan olmak üzere yan sanayisiyle 20 bin ilave istihdam sağlayacaklarını belirterek, “Rakamlar büyük çünkü hedefimiz büyük. 2020’de en önemli küresel markalarımızdan biri olacak, marka lansmanımızı gerçekleştireceğiz. 2021’de fabrikamızı tamamlayıp açılışını yapacağız. 2022’de de inşallah ilk aracımız banttan çıkmış olacak. Ezberleri bozmak kolay değil ama bizler ezber bozmak için buradayız ve ezberleri bozacağız.” dedi.

Türkiye’nin Otomobili ile 4 alanda daha devrim yaptıklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, bunlardan ilki ve belki de en önemlisinin iş birliği modeli olduğunu belirtti.

Kendilerine hep ‘Türkler ortaklık kuramaz, yürütemez’ denildiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, “Ama farklı fikirden, farklı sektörlerden babayiğitleri aynı masaya topladık. Küçük olsun, benim olsun demedik. Büyük olsun, hepimizin olsun dedik.” ifadesini kullandı.

İkinci devrimin beyin göçünü tersine çevirmek olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, yıllardır Türkiye’deki nitelikli çalışanlar ve mühendislerin yurt dışına gittiğini, TOGG’un, dünyanın en başarılı Türk yöneticilerinden Gürcan Karakaş’ı Türkiye’ye getirerek, projenin başına geçirdiğini, dünyanın dört bir yanından Türk, Alman, Brezilyalı, Amerikalı, Asyalı 100’lerce beyni, Bilişim Vadisi’ne toplamaya başladıklarını bildirdi.

Hisarcıklıoğlu, üçüncü devrim olarak, ilk defa dünyada teknolojide başa oynadıklarını vurgulayarak şunları kaydetti: “Şimdi elektrikli araba yapıyoruz. Hem de bugün Amerika’da, Avrupa’da, Çin’de ne yapılıyorsa aynısını, onlarla aynı zamanda yapıyoruz. Dünyada dizel araçlar yasaklanırken, küresel ölçekte temiz ve çevreci bir ürün geliştiriyoruz. Son değişim de sanayi politikasında gerçekleştirildi. Eskiden devlet teşvik verirdi, yatırımcıyı beklerdi. Artık devlet hedef veriyor. Atılacak adımları, verilecek destekleri kamu-özel sektör birlikte belirliyor. Avrupa Birliği ve Çin, 2020 sonrası tüm sanayi stratejilerini bunun üzerine kurdu. Bu çalışma biçimini, savunma sanayisi dışında ilk defa bu projede uyguladık.”

“Yeni bir meydan okuma”

Türkiye’nin Otomobili’nin sadece yerli marka araba üretmek anlamına gelmediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Bir otomobilden daha fazlasıdır, teknolojik dönüşümdür, dijital ekonomiye geçiştir, tek başına 20 bin ilave istihdamdır, 7,5 milyar dolar daha az cari açıktır, gayri safi milli hasılaya 50 milyar dolar katkıdır. Yani Türkiye’nin Otomobili yeni bir meydan okumadır.” dedi.

Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği desteğe işaret ederek, “Başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank ile Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak olmak üzere, önceki dönem birlikte çalıştığımız Faruk Özlü Bakanımız, bakan yardımcılarımız ve bürokratlarımız, bu projeye inandı, tam destek verdiler.” diye konuştu.

Bu işe inandıklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları ifade etti: “Taşın altına elimizi, gövdemizi koyduk. Bu daha başlangıç, yolumuz uzun. Türk girişimcisi olarak daha büyük hedeflerin peşindeyiz. İcat çıkaran, teknoloji ihraç eden bir Türkiye. Eski köye yeni adet getiren bir Türkiye. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize hedef gösterdiği, muasır medeniyetler seviyesini yakalayan bir Türkiye. Allah Türkiye’nin Otomobili’nin tekerine taş değirmesin.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına, “Bugün ülkemiz için tarihi bir güne, Türkiye’nin 60 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesine hep birlikte şahitlik ediyoruz.” diye başlayarak, yıllardır Türkiye’nin kendi otomobilini üretmesi gerektiğini, montajcılıktan çok daha iyisine layık olunduğunu hep dile getirdiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi 350 bini bile bulmayan otomotiv üretim potansiyelinden, 1,5 milyonun üzerinde bir otomotiv üretim seviyesine çıkardıklarını belirtti.

Bu sektördeki ihracatın 32 milyar dolara ulaştığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: “Ama maalesef kendi otomobilimizi üretme çabalarımızdan uzun süre netice alamadık. Bu konuda birçok adım attık, girişimde bulunduk. Bizim hayalimiz, tüm hakları ülkemize ait olan, tasarımcılarımızın ve mühendislerimizin emekleriyle yoğrulan, milli teknolojilerle üretilen, dünyaya adımızı duyuracak bir otomobile sahip olmaktı. Bunun için de bir babayiğit arıyorduk. Nihayetinde milletimizin bu hayaline gönül veren, elini taşın altına koyan babayiğitler ortaya çıktı ve Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nu kurdu. Kendilerine şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum. Sadece işine odaklanmış profesyonel bir ekip kurup çalışmalarını bugünlere getirdiler. Bu iş için 100’ün üzerinde Türk mühendis gecesini gündüzüne kattı, evinden, çoluğundan, çocuğundan ayrı kalma pahasına çalıştı, çabaladı. Bunların bir kısmı da yurt dışındaki prestijli işlerini bırakıp sırf bu projede yer almak için büyük bir heyecanla vatanlarına dönen arkadaşlarımızdan oluşuyor ki CEO’muz böyle bir arkadaşımız. Kendisine özellikle teşekkür ediyorum.”

“Yaklaşık 60 yıldır bu hayalin peşinde koştuk”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu süreçte sessiz ama derinden gidildiğini ifade ederek, “İşte bugün ön gösterim araçlarını tam da 2 sene önce söz verdiğimiz gibi ilk kez sizlerle paylaşıyoruz.” dedi. İçinde bulunulan mekanı da özellikle seçtiklerini vurgulayan Erdoğan, alanın Türkiye’nin Bilişim Vadisi, Türkiye’nin yarınlarını şekillendirecek teknoloji üssü olduğunu söyledi.

Erdoğan, aslında bu tarihi günde iki mega projeyi aynı anda hayata geçirdiklerine işaret ederek, hem Bilişim Vadi’sinin resmi açılışını gerçekleştirdiklerini hem de otomobilin ön gösterim araçlarını paylaştıklarını kaydetti.

Bu vesileyle Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere projede emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin yerli ve milli otomobil arayışı malum yeni değil, yaklaşık 60 yıldır bu hayalin peşinde koştuk. İlk yerli otomobil denemesi olan ‘Devrim’in hikayesi aynı zamanda bize hayallerimizin nasıl kabusa dönüştürüldüğünün de örneğidir. İşte dışarıda ‘Devrim’ otomobilini gördük. Daha önce uçak yapan, motor geliştiren, silah üreten müteşebbislerimizin başına ne gelmişse ‘Devrim’ otomobilinin başına da aynısı gelmiştir. Kimin adına çalıştığı, kimin sesi olduğu, kimin çıkarını koruduğu artık gün gibi aşikar olan birileri çıkıp diğer projeler gibi bunun da hem psikolojik hem de fiili olarak sabote edildiğini görüyoruz. Kayseri’deki uçak fabrikasına sipariş verilmesine, dışarıdan alınan siparişlerin de ihraç edilmesine engel olan zihniyet bugün de unutmayalım yine faaliyetteler, çalışıyorlar. Zor şartlarda kurduğu silah fabrikasında hayranlıkla takip edilen üretimler yapan kişiyi fabrikasıyla beraber havaya uçuranların amacının ne olduğunu zaman içinde hep birlikte gördük. Türkiye’nin kendi motorunu üretmesi için canlarını dişlerine takarak çalışanların emeklerini zayi edenler, aynı kafayla bugün de bizim karşımıza dikiliyor.”

Devrim otomobilinin benzini olmadığı için yolda kalmasını projeyi boğma kampanyasına çevirenlerin, Türkiye’nin otomobili için de aynı şeyi yapmaya çalışacağını dile getiren Erdoğan, “Ama bu kez izin vermeyeceğiz. Devrim otomobilinin önünü kesmeyi başardılar ama şimdi yaptığımız devrin otomobilinin önünü inşallah kesemeyecekler.” diye konuştu.

Yeni teknolojilerin en verimli ve en önemli bileşenin yazılımlar olduğunun altını çizen Erdoğan, katılımcılara şöyle seslendi: “Yazılımda bir sıçramayı burada yaşayacağız. Bunun için 170 bini aşan yazılımcı sayımızı, hızla 500 binin üzerine çıkaracağız. Çocuklarımıza yazılım geliştirme yetkinliği kazandırmak için eğitim öğretim faaliyetlerini daha da artıracağız. Bilişim Vadimiz, açacağımız yeni nesil yazılım okullarından birine de aynı zamanda ev sahipliği yapacak. Teknoloji şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarımızla birlikte çalışıyoruz. Bilişim Vadisi, Açık Kaynak Platformu’nun da aynı zamanda merkezi olacak. İşte tüm bu avantajlarından dolayı Bilişim Vadisi, Türkiye’nin Otomobili Projesi’ne de ev sahipliği yapıyor. Otomobilimizin fiziken üretileceği fabrika ise bu endüstrinin kalbinin attığı Bursa’da olacak. Merak ediyorsunuz, ‘Bursa’da neresi olacak?’ diye. Onun da müjdesini vereyim. Gemlik’te Silahlı Kuvvetlerimize ait olan büyükçe bir yerimiz var. Yaklaşık 4 milyon metrekarelik bu alanın inşallah şu anda takribi 1 milyon metrekaresini buraya tahsis edeceğiz ve süratle de inşallah fabrikamızın orada yapımına başlayacağız. Bu yatırımın Gemlik, Bursa’ya hayırlı olmasını diliyorum.”

Erdoğan, fikri ve sınai hakları Türkiye’ye ait olan araçla birlikte dünyanın rekabetçi bir Türk markasıyla tanışmış olacağını söyledi.

 

593

Haber görselleri